Anadolu’m
Doğduğum, büyüdüğüm
Yerim, yurdum
Toprağından beslendiğim,
Toprağına karışacağım
Vatanım, cennetim
Ne oldu sana, kimler kıydı?
Kırmızı senin için
Tatlı günbatımıydı ufukta gözüken
Tepelerde dalgalanan al bayraktı
Nasıl oldu yerini alevler aldı?
Oysa sana yeşil ne güzel yakışırdı…
Milletim şaşkın, umutsuz
Kurdum kuşum çaresiz, yuvasız
Vandallar sardı dört yanını
Kimbilir belki ilk kez
Bu kadar yakıldın tarihinde
Niçin olduğunu, düşmanını bilmeden
Yazık, ben de bilmiyorum…
Ah senin için neler olmak isterdim
Yağmur yüklü kocaman bir bulut
Yatağını, istikametini değiştirmiş
Yukarı doğru akan çılgın bir ırmak
Bu kabusu yaşanmamış kılacak
Küçücük bir düş kapanı ya da
Biliyorum
Yine yeşereceksin
Sen bilgesin
Bereketin simgesi
Asırlık zeytinlerin anası sensin
Yine bire bin vereceksin
Acılarımız zamanla küllenecek
Kuşlar kurtlar yine gezecek ormanlarda
Bağrına basacaksın
Seni dirilten yavrularını
Sen Anadolu’sun
Zamana meydan okuyansın
Türk’ü sevip kapılarını açansın
Türk’ün son yurdusun
Ulu Atam bilmişti
Ocağı tüten tek Türk kalsa bile
Ebediyen ay yıldız altında yaşayacaksın….
Münevver Ebru KOLUSAYIN ZEREN